“Billy Gray en iyi arkadaşımdı ve ben onun annesine âşık oldum.”
En iyi günlerinin geride kaldığını düşünen aktör Alexander Cleave, ergenliğinde yaşadığı ilk ilişkisini hatırlar: Toplumun kabul etmeyeceği bu ilişki, kasabanın dışındaki yıkık-dökük bir kulübede gizli buluşmalarla, güneşli sabahlarda ve yağmurlu ikindilerde sevgilinin arabasının arka koltuğundaki kaçamaklarla sürer. Bu eski anılarla birlikte daha acıtıcı, daha üzücü ve daha yakın tarihli başka bir şey daha aklından çıkmamaktadır: Kızının on yıl önceki intiharı.
Ölmüş Yıldızların Işığında, Güneş Tutulması ve Sır ile başlayan üçlemenin son kitabı. İlk iki romanda da yer alan Cleave bu kez yaşlılık yıllarında, kızının ölümüyle ilişkisi olan birinin hayatını canlandıracağı yeni bir rolün eşiğindeyken çıkıyor karşımıza ve uzak ve yakın geçmişin anılarıyla sarmalanmışken beklenmedik anda tanıştığı genç Dawn Devonport’la arasında farklı bir ilişki gelişiyor.
“Banville ergenlik ruhunu mükemmel yakalamış. Pırıl pırıl, nefes kesici bir yapıt.”
Independent on Sunday
“Aşk, kayıplar ve ölüm üzerine nefes kesici güzellikte ve derinlikte bir meditasyon.”
Financial Times
‘Şaşırtıcı derecede parlak bir yapıt. Müthiş – hüzün ve özlem dolu!”
Sunday Telegraph