engin, güçlü ve çok katı bir adam olan Max Sall kendi kendini yetiştirmişti ve geçmişini bilen pek kimse yoktu. Karısı Angela, varlıklı bir ailenin kızıydı ve bu yakışıklı, gizemli adama âşık olup onunla evlenerek ebeveyninin kalbini kırmıştı. Metresi, Alitalia hostesi Francesca ise Max’i, İtalya’nın varoşlarından çıkabilmenin bileti olarak görmüş ve ona dört elle sarılmıştı. Max’in, babasına ne kadar benzediğinin farkında olmayan zeki, azimli kızı Amber neye mal olursa olsun başarıya ulaşmaya kararlıydı. Bir de annesinin kendi yapamadığını başarıp bir erkeği evlenmeye razı edebilmesi için yetiştirdiği Paola vardı. Max’in hayatındaki kadınlar birbirinden çok farklıydı ve hepsi de onun ilgisini istiyordu. Amber ve Paola 70’li yıllarda büyürken anneleri bir şekilde Max’i paylaşmanın yolunu bulmuşlardı. Ama Amber ve Paola yirmi yıl sonra aynı adama âşık olduklarında bu kez paylaşma olmayacağını biliyorlardı...
Çok satan yazarlar arasında sesini en çok duyuranlardan biri olan Lesley Lokko’nun, elli yıllık bir zaman diliminde kolayca dolaşan romanı Safran Gökyüzü, kız kardeşler, arkadaşlar, aileler ve aşk hakkında muhteşem bir öykü.