"Anılar Önemliydi, Zaman Değerliydi ve Kalemler Diğer Her Şeyden Çok Daha Kuvvetliydi."
“Distopyada yaşayan bir çocuğum, biletimi aldım ütopyaya gidiyorum.”
Maya, küçük bir kasabanın ilginç insanlarından biridir. Zamanının çoğunu ebedi arkadaşlık bağı kurduğu Debora ile geçirmektedir. Bir gün kasabaya tuhaf kılıklı adamlar gelir ve ortalığı karıştırır. Artık Maya’nın Bulut Şehri’ne gitmekten başka çaresi yoktur. Bu şehirdeki insanların garip davranışlarını çocuk aklıyla yorumlar ve anlamaya çalışır. Ne yazık ki bunda pek de başarılı olamaz çünkü Cevabını Kimsenin Bilmediği Sorular vardır. Aksiliklerin ardı arkası kesilmezken bazı güzellikler de Maya’nın karşısına çıkacaktır. Melon Şapka da bunlardan biridir. Işıklı dükkanların olduğu büyük caddede Melon şapkasıyla birlikte bir yukarı bir aşağı koşup dururken Takım Elbiselilerle karşılaşır. Maya artık ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordur. Onun tek bir hayali vardır ve bu hayali gerçekleştirmek için yanlış insanlara güvenmek zorundadır. Tüm çabalarına rağmen her şeyi eline yüzüne bulaştıran Maya farkında bile olmadan tüm dünyanın tanıdığı biri haline gelir.
“Her yerde otomobiller var. Yolda, yol kenarında, parkta hatta binaların içinde bile. Doğrusu bu şehirde yaşayanlar kendi otomobillerini nasıl kaybetmiyorlar bilmiyorum. Ben olsam hemen kaybederdim. Belki de bu yüzden şehirde yaşamıyoruz. Bu kadar çokluk içinde mutlaka kaybolan bir şeyler olmalıdır.”
- Maya
