6102 Sayılı TTK ile Yapılan Değişiklikler İşlenmiş
İnsanoğlu, elde ettiği kazancın bir kısmını, çeşitli nedenlerle biriktirmektedir. İnsanoğlunun bu birikimlerine, tasarruf adı verilmektedir. Tasarruflarının atıl kalmasını istemeyen kişiler, bunları yatırıma dönüştürmektedir. Tasarruflarını yatırıma dönüştüren kişiler (yatırımcılar), bu tasarruflarını para piyasalarında ya da sermaye piyasalarında değerlendirebilmektedir.
Para piyasaları, genellikle bir yıldan kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı ya da fonların el değiştirdiği piyasalardır. Sermaye piyasaları ise, genellikle süresi bir yıldan fazla olan, orta ve uzun vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı ya da fonların el değiştirdiği piyasalardır. Sermaye piyasalarında fon aktarım işlevi (tasarrufları yatırıma dönüştürme işlevi), sermaye piyasası araçları vasıtasıyla yerine getirilmektedir.
Sermaye piyasalarına yapılan yatırım, para piyasalarına göre, daha uzun vadeli olduğu için, yatırımcıların sermaye piyasalarından olan kazanç beklentisi daha yüksektir. Bu nedenle yatırımcılar, sermaye piyasalarına yönelmeyi tercih etmektedir. Sermaye piyasalarına olan yöneliş arttıkça, piyasaya giren yatırımcı sayısı ve piyasadaki sermaye piyasası araçlarının sayısı artmaktadır. Bu artışa paralel olarak sermaye piyasası araçlarına ilişkin işlem sayısı da fazlalaşmaktadır. Böylece sermaye piyasaları genişlemekte ve derinleşmektedir. Söz konusu genişleme ve derinleşme ile birlikte, sermaye piyasalarına ilişkin bazı yenilikler de yapılmaktadır.
Birçok yatırımcıya ait çeşitli sermaye piyasası araçlarının sayılarının artması, bunların muhafazasının ve güvenliğinin sağlanmasına ilişkin kaygıları da beraberinde getirmektedir. Bu noktada sayıları git gide artan sermaye piyasası araçlarının nerde ve nasıl saklanacağı, ciddi bir problem olarak yatırımcıların karşısına çıkmaktadır. Sermaye piyasası araçlarının saklanmasına ilişkin problemlerin halledilmesi de tek başına çözüm sağlamamaktadır. Bunun nedeni, saklanan sermaye piyasası araçlarına ilişkin işlemlerin yapılmasının da problem teşkil etmesidir. Çünkü saklanan fiziki bir sermaye piyasası aracına ilişkin herhangi bir hukuki işlemin yapılabilmesi için, sermaye piyasası aracının saklandığı yerden alınması, hukuki işlemin yapılacağı karşı tarafın bulunduğu yere getirilmesi ve işlem gerçekleştirildikten sonra tekrar saklanmak üzere götürülmesi gerekmektedir. Bu süreç içerisinde ise, sermaye piyasası araçları her zaman çalınma, kaybolma, yıpranma ve sahtesinin basılması gibi riskler ile karşı karşıyadır. Ayrıca çok sayıdaki sermaye piyasası araçlarını saklayacak yer temini ve saklama işlerini yürütecek personel istihdamı ciddi bir problemdir. Öte yandan sermaye piyasası araçlarına ilişkin saklama maliyetleri yatırımcıların bekledikleri kazanç miktarını azaltmaktadır.
Sermaye piyasalarında ortaya çıkan yeniliklerle birlikte yukarıda yer verilen söz konusu problemlerin aşılması adına sermaye piyasası araçlarının saklanmasına ve saklanan bu araçlarla ilgili işlemlerin yapılmasına ilişkin çeşitli rasyonalizasyon çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının saklanmasına ilişkin çeşitli yöntemler ve bu araçlarla ilgili işlemlerin yapılmasına ilişkin çeşitli sistemler geliştirilmiştir. Kaydi sistem de söz konusu rasyonalizasyon çalışmaları çerçevesinde geliştirilen sermaye piyasası araçları açısından bir saklama sistemidir. Kaydi sistem kavramı, kıymet hakkı, kaydi değer ve evraksız kıymetli evrak gibi kavramların oluşmasıyla gündeme gelmiş ve gelişmiştir. Sermaye piyasası araçlarının kaydileştirilmesi ile birlikte de hayata geçirilmiştir.
Bu çalışmada söz konusu -Sermaye Piyasası Araçlarının Kaydileştirilmesi- konu edilmiştir. Çalışma toplam üç bölümden oluşmaktadır.
Birinci Bölümde; temel kavramların tanımlanarak diğer bölümlere kaynaklık edebilmesi, sistemin tarihsel gelişiminin anlaşılabilmesi ve farklı ülkelerdeki kaydi sistem uygulamalarına ilişkin bilgi edinilebilmesi için; -Sermaye Piyasası Araçlarının Kaydileştirilmesine İlişkin Temel Kavramlar ve Kaydi Sistemin Tarihsel Gelişimi- incelenmiştir.
İkinci Bölümde; Türkiye’deki kaydi sistem, sistemin kapsamı, sistemin getirdiği yenilikler ve ortaya çıkabilecek problemler ile sistemin yürütücüsü olan Merkezi Kayıt Kuruluşu’na ilişkin ayrıntıların tespit edilebilmesi ve kaydi sistemin işleyişinin anlaşılabilmesi için, -Türkiye’de Kaydi Sistem ve İşleyişi- incelenmiştir.
Üçüncü Bölümde; merkezi kaydi saklama sözleşmesi ile kaydi sistemdeki kayıtların hukuki niteliğinin belirlenebilmesi ve kaydi sermaye piyasası araçlarına ilişkin haklar ile hukuki işlemlerin ayrıntılarının anlaşılabilmesi için, -Merkezi Kaydi Saklama Sözleşmesinin ve Kaydi Sistemdeki Kayıtların Hukuki Niteliği ile Kaydi Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Haklar ve Hukuki İşlemler- incelenmiştir.
İnceleme sırasında Türk Hukuku’nda yürürlükte olan hukuki düzenlemeler ve uygulamalar esas alınmıştır. Ancak gerektiği yerlerde karşılaştırma yapılabilmesi için diğer bazı ülkelerdeki uygulamalara ve uluslar arası düzenlemelere de yer verilmiştir.