Santral işitsel işlemlemenin işlevi, ortamda konuşan kişilerden yayılan ses enerjisinin akustik konuşma seslerine dönüştürülmesidir. İşitme, konuşanların ve etraftan gelen ses titreşimlerinin duyulmasıdır (etraf sesler: inşaat sesleri, farklı gürültüler, kalabalık insan sesleri, vs). İşitilenlerin içindeki dilin seslerinin ve mesajlarının neler olduğunu içermez. Santral işitsel işlemleme aynı anda, farklı sürelerde sağ ve sol kulağa ulaşan ses dalgalarının kodlarını çözmek ve içindeki dilin seslerini diğer seslerden süzerek, seslerin neler olduğunu tespit etmek ve bu seslerin hangi kelimelere ait olduklarını saptamaktır. Dil işlemleme ise, sesleri eşleşmiş kelimelere anlam eklemektir. Bu nedenle santral işitsel işlemleme fonksiyonları dili kapsamaz. Santral işitsel işlemleme dinlenen konuşmalar içindeki cümlelerin süreleri, cümle içindeki kelimeler arası boşluklar, kelimeleri oluşturan heceler, heceleri oluşturan her bir konuşma sesinin frekansları, şiddetlerini, sürelerini ve kelime içindeki sıralarını tespit ederek nöral kodlama yapar. Kodlanan sesler tespit edilmiş olur. Eğer kodlama olmaz ise, dinlenen konuşma sesleri normal duyulur, fakat dinlerken anlama fonksiyonları gerçekleşmez. Normal işitsel işlemlemesi olan çocuklar, dinlenen konuşmaları mikro saniyeler içinde dinleme anında kodlarını çözerek, konuşmaları dinlerken anlar. İşitsel işlemleme güçlüğü olanlarda ise, yüksek frekans seslerin şiddetleri düşük ve çok ince (belli belirsiz) olduğu için, kelime içindeki diğer sesler arasından tespit etmekte güçlük çekerler (sesleri karıştırırlar) ya da yavaş işlemlerler. Ancak işitsel sistem hız ve süreye bağlı çalışır. Hızlı işlemlendiğinde seslerin süreleri ve tüm özellikleri işlenir (sesler karışmaz). Yavaş işlemlemede, seslerin bazı özellikleri kaybolur. Çünkü yüksek frekanslı kelimeler, düşük frekanslı kelimelere göre daha yüksek dinlenme aktivasyon seviyelerine sahip olduklarından, tanıma eşiğine daha erken ulaşırlar ve bu nedenle daha hızlı işlenirler. Yavaş işlendiğinde silinirler. Yavaş işlemlemede duyma gerçekleşir, ancak nöral kodlama ve kodların çözümlenmesi gerçekleşmez. Bu durumda kişi normal duyar, fakat kodlanmayan sesleri kelime içinde tespit edemez. Bu nedenle dinlerken konuşmaları anlayamaz. Hızla dinlenen konuşmalara ait seslerin her birinin hızla doğru nöral kodlaması, doğru işitsel algının ilk aşamasıdır. Sesin etkili nöral kodlaması, bu kodların santral işitsel yollarda çözülmesi, santral işitsel işlemleme fonksiyonları ile gerçekleşir. Sessiz ortamlarda santral işitsel fonksiyonlar devreye girmez, çünkü her iki kulaktan aynı sesler işitilir. Santral işitsel işlemler, günlük ortamlarda, her iki kulağa aynı anda farklı sesler ve konuşmaların geldiği (pazar, çarşı, sınıf gibi) ortamlarda oluşur, akan konuşmaları dinleme anında hızlı alma ve her iki kulaktan gelen sesleri bütünleştirme işlemlerini kapsar. Santral işitsel işleme bozukluğu, günlük hayatta arka planda bir çok ses ve gürültü varken her iki kulaktan işitilen farklı konuşmaların nöral kodlanması ve kod çözme işlemlerindeki bozukluktur. Bu durumda, kişi normal işitir ancak işitilenleri anlamakta güçlük çeker. Santral işitsel işlemleme testleri günlük hayattaki işitme şeklinin testlerinden oluşur: Günlük hayattaki işitme ve santral işitsel işlemler süre ve hıza bağlıdır. Günlük hayatta her iki kulaktan gelen farklı sesler bir bütün halinde birleştirip işlemlendiği için, her iki kulağa farklı uyarılar belli sürelerde kompakt diskle sunulur. Test edilen kişi, kulaklık takılarak, rahat işitme seviyesinde dinler. Günlük hayatta işitildiği gibi her iki kulağa farklı konuşmalar geldiğinde (dikotik), sağdan iletilen uyarılar, korpus kallosum yolu ile solda işlenir. Soldan sunulan uyarılar korpus kallosum yolu ile önce sağ hemisfere, oradan tekrar korpus kallosum yolu ile sol hemisfere iletilerek işlenir. Dikotik testler, santral işlemlemeyi gösteren temel testlerden birisidir. Bu nedenle kompakt diskle sunulmayan ve dikotik dinleme işlevlerinin ölçülmediği testlerin geçerliliği yoktur. Diğer bir test, günlük hayatta olduğu gibi arka plan gürültüde konuşmaları dinlerken anlamaktır (Sınıf, pazar, yol, park, okul gibi yerler). Bir başka test ise, hızlı konuşulduğunda (radyo, televizyon, öğretmenin ders anlatması gibi), konuşmalar hızla devam ettiğinde seslerin sıkışmış gibi duyulmasıdır. Bu nedenle süreleri sıkıştırılmış kelime testleri kullanılır. Test sonuçları, bozukluğun doğasına özgü müdahale etmek, tanı ve doğru eğitsel tedavi için önemlidir. İşitme, dinleme ve dil ile ilgili bölümlerde okuyan öğrenciler, akademisyenler ve dil ve konuşma terapistleri, odyologlar, eğitim odyologları, kulak burun boğaz hekimleri, çocuk gelişimi uzmanları ve bu konuda çalışan uzmanlar için bu kitabın yararlı olmasını diler, başarılar dilerim.
Fikret Fulya YALÇINKAYA