Bir yokmuş müzik, bir varmış
Sevgili okur, şu an bulunduğun yerde senin için bir müzik çalıyor. Kulağına geldi mi? Hayır mı? Nasıl olur! O halde bir sır verelim sana: Etrafına biraz daha dikkatli bakarsan hafif bir müzik duyacaksın. Sen onun tadına baktıkça müzik yükselecek, sen onu fark ettikçe sesler coşacak. Neşelenecek, gülümseyeceksin. Yine de hemen buluşamazsanız lütfen üzülme, sana yardım edebiliriz. Bak, şahane çizimler ile özgün bir hikâye kol kola girip çiçek gibi bir kitap olmuş senin için. Neşeyle dans ederken hepimize soruyor bu tatlı kitap: İçimizin kaybolan şarkıları bir gün bize geri döner mi?
Milo, insanların eskiden müzik yetiştirdiğini ancak müziğin zamanla onları terk ettiğini öğrendiğinde bunu pek önemsemedi. Çünkü sesleri duyamıyordu, böyle doğmuştu. Müziğin her yeri sardığı söylenen o rengârenk dallarını da hiç görmemişti. Ne var ki, onu kendi elleriyle yetiştirebileceğinin henüz farkında değildi.
Tutkuyla büyüttüklerimizin önünde kim durabilir? Yaşama sevincinin, yanı başımızda duran, unuttuğumuz güzelliklerin sesi gittikçe yükseliyor şimdi, bir şeyler büyüyor, çoğalıyor… Kreşendo bu, duyuyor musunuz?
