Son yüzyılda çevre krizi küresel, dünyayı tehdit eden ve çözümü zor bir hal almıştır. Bu krizin çözümünde, her ne kadar küresel iş birliği çerçevesinde modeller oluşturulmaya çalışılsa da birtakım teknolojik yenilikler veya artan nüfusu önlemeye yönelik uygulamalardan öteye gidememektedir.
Çevre, insanın da içinde olduğu canlı ve cansız varlıkların oluşturduğu tüm unsurların etkileşim halinde bulundukları bir ortam olarak tanımlandığında, bu ortamda tüm unsurlar bir denge içinde varlıklarını sürdürmesi gerekirken ne oldu da çevre krizi ortaya çıktı? sorusunun cevabını çoğu görüşlere göre Sanayi Devrimi ile başlayan ve doğanın ölçüsüz kullanılmasıyla ortaya çıkan çevre sorunları ile sınırlandırılmaktadır. Küresel çevre krizinin çözümü için geliştirilen uluslararası politikalarda iktisadi üretim tarzı ve toplumsal ilişkiler göz ardı edilmektedir. Çoğunlukla oluşturulan bu çevre politikaları egemen iktisadi sistemin rasyonel çıkarları doğrultusunda egemen olan anlatı çerçevesinde biçimlenmektedir. Ancak, çevre sorunlarının çözümünde toplumsal, iktisadi, siyasal kökleri tarihsel arka planda ortaya çıkmasına etken olan olaylar, faaliyetler ve/veya yöntemler gibi neden- sonuç kapsamında incelenmesi daha çözümleyici olacaktır. Bu kitapta çevre sorunları ve politikaları tarihsel bir yaklaşımla incelenmiş ve çevre sorunlarının temelinde yatan sosyo- ekonomik nedenler toplumsal ilişkilerin tarihsel değişimi dönemler ve ekonomi politik temelinde ele alınmıştır.