Bir dilek/le başlar bazen hayata dair arzular; dünyevi ve sıradan bir niyettir tuttuğun oysa. Ama gel gör ki sığmaz ne ellerine ne de avuçlarına; adı üzerinde erişilmez olduğu kanısına kapılırsın, duandır neticede. Allar pullarsın dimağında, sanırsın ki dünyada tek kusursuz insan odur. “Hoş geldin!” der, alırsın içeri ve göz bebeklerinde ışıldar mutluluk.
Sağ omzuna yerleşmiş melek fısıldar kulağına, “Etme, aslı astarı insan. Gördüğün resme dikkatle bak,” diye. Dinlemez, fitneden sayarsın. Çünkü o sırada şeytan gönlüne hoş eder tüm evreni. Kör gibi bakarsın aslını gördüğün her şeye. Duymazdan gelmeyi öğrenirsin sonra sonra... Başlar kendinle doğru-eğri arasındaki savaşın. Bilirsin, susmayı öğrenirsin.
Demlere, telvelere verirsin kuşku dolu uykularını. Bir gram huzur girmez olur gönül hanene. Yüzleşmek istemez, hep bir bahane bulursun ille de sevmek için. Karış karış arşınlarsın ona gidecek ne kadar yol varsa... Oysa çıkmazdır bütün gidişlerin. Dönüp dönüp kaybolursun kendi etrafında... Ama gel gör ki ritmi bozuktur sevgilinin...