Bir yanda tarihte parlak örneklikler sunmuş geleneksel birikim, diğer yanda geleceğe dair yitirilmemiş umut ve sorumluluk bilinci ile Türkiye, kendini daha güçlü bir geleceğe taşırken, yaşlı ve yorgun gezegenimizin barışa dair umutlarını da tazelemektedir.
Tolstoy’a göre yaşlı, Maalouf’a göre paramparça, Izzetbegoviç’e göre fani, Sezai Karakoç’a göre hüsran dolu dünya, kuşkusuz hepimiz için bir sınav yeridir. Biz; varlığında âlem saklı olan insana saygı duyan bir irfan geleneğinden geliyoruz. İnsan onuru, adalet ve erdem bizim siyasetimizin ana ilkelerindendir.
Kitaptaki konuşmalar, “Büyüsü Bozulan Dünyada Yeni Düzen Arayışları’’ ile ‘’Türkiye’yi Yarınlara Taşımak’’ ana eksenleri etrafında yapıldılar. Muradımız; bu konuşmaların, yüreklerde ve zihinlerde, adalete, vicdana, barışa, insanlığa dair samimi bir kıvılcım çakabilmesine dairdir...