Medya, gündelik yaşamımızın her anına nüfuz etmiş durumda: Sadece bizim neleri tartışmamız gerektiğini değil, neleri nasıl tartışmamız, olaylara ve sorunlara hangi açılardan bakmamız gerektiğini de belirliyor; sağolsun, bizim adımıza her konuda karar vermekten de geri durmuyor! Sahip olduğu güçle bize dilediklerini tartıştırıyor, dilediklerini aşağılatıyor, dilediklerini yücelttiriyor, ama asla kendisini tartışmanın içine çekmiyor. Kendisini kutsallaştırarak tartışılamaz bir tabu hâline getiriyor. Güven bunalımı yaşadığı dönemlerde de bir yolunu bulup eski gücünü yeniden kazanıyor. İşte bu derlemede makalelerine yer verilen ünlü iletişimciler –John Fiske, Peter Golding, Graham Murdock, Stuart Hall, John Keane, James Curran, Michael Gurevitch, Jay G. Blumler, Pamela Shoemaker, Stephen Reese, Elisabeth Noelle-Neumann, Liesbet van Zoonen, Shanto Iyengar ve diğerleri– bizi böylesine kuşatan medyayı nasıl tartışmamız gerektiği konusunda ipuçları sunuyorlar. Medyanın toplumsal, kültürel ve siyasal yaşamda oynadığı role ilişkin kapsamlı yazılar eşliğinde değişik alanlarda sürdürülen medya tartışmalarına ışık tutuyorlar.