Kimdir Ruhi Bey?
Kendisini nasıl bilir?
Meyhanecisi, kürkçüsü, çiçekçisi onu nasıl bilir?
İnce bıyıklı, güzel giyimli, önünde el pençe divan durulan varlıklı mı varlıklı Ruhi Bey’i gerçekten kim bilir? Kim tanır?
Edip Cansever’in önceki kitaplarıyla düşünsel olarak katıldığı siyasi savaşta toplumca yenik düşüldükten sonra "Ben Ruhi Bey Nasılım"la giriştiği bireysellik ve sahicilik mücadelesinde, hepimizin etrafını saran, gündelik konuşmalardan bile akan sahtekârlığı, riyakârlığı, kibarlık oyunlarını, gücünün yettiğine kabalık hakkını görmemek mümkün müdür...
Yoksa değil midir?