Dil, insanlık tarihi boyunca en etkili ve gizemli iletişim aracı olmuştur. Söylem ise dilin etkisini artırmak ve gizemini çözmek isteyen insanoğlunun keşfettiği anahtar bir kavramdır. Söylem, dilin kullanımının temel birimlerindendir ve bir konuşmanın ya da yazının belli bir bağlam içindeki anlamlı bir parçasını temsil eder. Söylem ve söylem çözümlemesi; dilin derinliklerine inmek ve dilin nasıl, hangi amaçla kullanıldığını, hangi felsefi, kültürel ve toplumsal ögeleri yansıttığını anlamak adına önemli bilgiler sunar. Kadim medeniyetlerin asırlar geçtiği hâlde değerini yitirmeden varlığını sürdürebilen eserleri vardır. Kutadgu Bilig de zengin içeriği ve sahip olduğu derin düşünce dünyası ile Türk dilinin, zamanın akışına meydan okuyabilen, her zaman yeni ve etkileyici kalmayı başarabilen bu türden eserleri arasındadır. Böylesine önemli eserlerin söylem çözümlemelerinin yapılması; eserdeki dil, düşünce ve anlam ilişkilerinin belirlenmesine ve eserin farklı açılardan aydınlatılarak daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Bu düşünceden hareketle elinizdeki kitapta, Lous Pierre Althusser’in söylem kuramı ışığında Kutadgu Bilig’de söylem türleri incelenerek bir örnek sunulmuştur.