Bağımlılık kader midir? Değişime adım atmak, sanıldığı kadar zor mudur?
İstekle başa çıkmada maneviyatın etkisi nedir?
Gel-gitler yaşanırken dönüşüme nereden başlamak gerekir?
Zincir nasıl kırılır? Dibi bulmadan da değişim gerçekleşebilir mi?
Değişim için dinden destek alırken spor, müzik ve sanatla uğraşmak da maneviyata katkı sağlayabilir mi?
Araştırma yolculuğuna çıkarken bu ve benzeri sorulara yönelik birtakım farkındalıkların kazanılması gerekir diye düşünüyordum. Fakat özellikle sağlık ve huzur için değişimin önündeki engellerin bilincinde olan, anlam ve yaşam hedefi arayan, değişim ve arınma istekliliği taşıyan bağımlı bireylerin farkındalık dolu dünyaları beni çok şaşırttı. Değişimin değerini fark etmiş kişiler vardı karşımda. Peki değişim niyetini sürdürmek ve vicdanın uyandırılmasını sağlamak için hangi adımlar atılabilirdi?
“Damdan düşenin hâlini damdan düşen anlar.” derler. Bu nedenle kitapta bağımlıların deneyimleri üzerinden değişimin; farkındalık, hazırlık, eylem ve sürdürme basamakları maneviyatla bütünleştirilerek sunulmuştur. Ayrıca manevi ihtiyaç olarak hangi değerler ve tutumların; ön plana çıktığına, bu tutumların nasıl içselleştirileceğine ve nasıl birer yaşam becerisi olarak edinilebileceğine ilişkin ipuçlarına rastlayabilirsiniz.