M 7. yüzyılda Sasani İmparatorluğunun çöküşüyle birlikte genç İslam yayılmasının karşısında durabilecek geriye kalan tek güç Bizanstı. Bir engel olduğu kadar temas noktası da olan yarı geçirgen Bizans sınırı fikir ve standartlar, âdetler ve görenekler, dil ve edebiyatın karşılıklı alışverişini sağladı; Arap dikkatinin değişmez odağı olarak Arap-İslam kaynaklarının içeriğine ve yönelimine yansıdı. Tarihyazımı sorunlarının farkında bir Arap-Bizans uzmanı olarak tuzaklardan yoksun olmayan geniş Arap kaynakları bütünündeki öteki Bizansı inceleyen ve bu kaynakların oluşturduğu yığından belli tema ve kaygıları ayıklayan El Cheikh, Arap-İslam dünyasının Bizansa bakışını ve bu bakışın yüzyıllar boyunca süren temas, karşılıklı alışverişler ve savaş sonucunda nasıl evrildiğini inceliyor. Bizansa Kuranda yapılan ilk göndermeden Konstantinopolisin 1453te fethine kadar uzanan tarihsel çerçevedeki Arap-Bizans ilişkileri tarihinde öteki temasının peşine düşen El Cheikhin bu çabalarının sonucunda karşımıza çıkan, karmaşık ve çokanlamlı bir imge. Nadia El Cheikhin çalışması, Arap-İslam aynasında Bizansın imgesi üzerine uzun süre standart çalışma olarak kalacaktır..."