Eleştiri alanındaki çağdaş ideolojik tartışmayı özellikle klasik dogmatizm ile modern görecelik arasındaki çatışma çerçevesinde sunan
Tzvetan Todorov’un Eleştirinin Eleştirisi, çözümleyici yaklaşımını
dört eleştiri geleneğinin başlıca temsilcilerine yöneltiyor:
Sovyetler Birliği döneminden Rus Biçimcileri (Jakobson, Eyhenbaum, Şklovski, Tinyanov, Tomaşevski, Brik, Propp, vb.) ve Mihail Bahtin; Almanya’dan Alfred Döblin ve Bertolt Brecht; Fransa’dan Jean-Paul Sartre, Maurice Blanchot, Roland Barthes ve Paul Bénichou;
Anglo-Amerikan eleştirmenlerinden de Northrop Frye ile Ian Watt.
Todorov söz konusu çatışmanın da ancak eleştirmenlerle yapıtları üzerinden sürdürülecek karşılıklı bir tartışmayla, eleştirinin eleştirisiyle aşılabileceğine inanıyor. Bu açıdan Eleştirinin Eleştirisi hem diyalojik eleştirinin bir kuramsal yaklaşımı olarak hem de Tzvetan Todorov’un eleştiri alanındaki tutkuları ile hayal kırıklıklarını dile getirdiği bir Bildungsroman olarak da okunabilir.