2006 yılında kaleme aldığı mektubunun sonunda Hocaefendi, bir ehl-i Hakk'ın yakaza çerçevesindeki bir müşahedesini de aktararak, Başbakanın bu sözlerden gücenmemesini, yazılanları bir dost hasbihali olarak görmesini istirham ederek, şunları kaydetti:
(İn görünümlü mevkice) yüksek bir binaya dünyaca büyük bazı insanlar giriyorlar. Onların hepsinin suratları insandan başka değişik suratlara benziyor. Siz de onların arkasından o binaya dâhil oluyorsunuz; girerken simanız bildiğimiz sima ve çehreniz gayet gökçek. Bir müddet sonra herkes dışarı çıkıyor ve en arkadan da siz o siması değişmişlerin en başındakiyle el ele tutuşmuş olarak binadan ayrılıyorsunuz; maalesef simanız oldukça değişmiş ve önceki halinden çok farklı bir hal almış. Te'vil-i ehadise vakıf olduğumu söyleyemem, ancak böyle bir müşahedenin şirin görünmediği de muhakkak. Allah sizi kalbî ve ruhî hayatınız itibarıyla öyle bir su-i akıbetten muhafaza buyursun, sonra da doğru yolda muininiz olsun.
Bu kitap, maalesef gerçekleşen bir müşahadenin serencamıdır.