Bruno Taut’un, 20. yüzyıl mimarlık yazınının önemli kitapları arasında yer alan Şehrin Tacı başlıklı çalışması, Arketon Yayınları’nın ikinci Taut kitabı olarak yayımlandı. İlk kitap olan Mimarlık Öğretisi gibi, Taut’un bu çalışmasını da Hüseyin Tüzün Türkçe’ye kazandırdı. Bir “mimarlık ütopyası” olarak tanımlanabilecek olan Şehrin Tacı’nda, Paul Scheerbart, Adolf Behne ve Erich Baron’un metinleri de bulunuyor. Kitabın önemli bir özelliği ise, anlatımda görsellere çok sayıda yer verilmesi. Bu Türkçe basımda, Mimarlık Öğretisi’nde olduğu gibi, tüm görseller yenilendi. Yenileme süreci bir bölümünün özgün kopyalarına ulaşılmasıyla, bir bölümünün ise tümüyle yenilenmesiyle gerçekleşti.
Aykut Köksal, kitabın “Sunuş” yazısında özetle şöyle diyor: “Şehrin Tacı, tüm mimarlık ütopyaları içinde ayrı bir yerde duruyor. Onu ayrı kılan, önerilen modelin sunumundan ibaret olmaması, kavramsal açılımın da ağırlık taşıması. Bu yüzden mimarlık ütopyalarından çok, toplumsal ya da yazınsal ütopyalara daha yakın olduğu bile söylenebilir. Yine aynı nedenle, ütopik modelin temsiline, farklı zamanlardan ve farklı coğrafyalardan seçilmiş yapıların görselleri eşlik ediyor. Taut’un kitapta metinlerine yer verdiği yazarların daha çok mimarlık dışı disiplinlerden gelmesi de aynı nedene bağlı. Daha mükemmel bir dünya özlemindeki bu yazarlar Paul Scheerbart, Adolf Behne ve Erich Baron. Şehrin Tacı’nın yayım tarihi 1919. Bruno Taut, 20. yüzyıl başlarında, Almanya’nın gölgede kalmış mimarlarından biriydi; Şehrin Tacı, Taut’un, I. Dünya Savaşı’ndan sonra yayımladığı ilk kitabı. Taut, kitap yayımlandığında 39 yaşındaydı.
Şehrin Tacı, Bruno Taut’un ütopyacı dönemine ait çalışmaları içinde tek değil; 1919 tarihli Alp Mimarlığı da yine bu dönemin çalışmalarından biri. Bu yıllarda Taut’un beslenme kaynakları arasında, Ebenezer Howard’ın 1897 tarihli Yarının Bahçe Kentleri’ni ve Nietzsche’nin metinlerini sayabiliriz. Taut’un, yeni bir toplumun inşasında mimara yüce bir görev yüklemesinde bu düşüncelerin etkili olduğunu söylemek yanlış olmaz. Şehrin Tacı da yine bu beklentinin belirli bir bağlamda dile getirilmesi olarak okunmalı.
Şehrin Tacı’nın, görselleri iyileştirilmiş ve yenilenmiş bu biçimiyle, bugüne dek tüm dillerde yapılmış basımlar içinde en özenlilerden biri olduğunu söyleyebiliriz.”