Ahıska, Anadolu Türklüğünün Kafkasya’ya uzanan coğrafî ve demografik bir halkasıdır. Tarihi milattan öncesine dayanan Türklerin kadim bir yerleşim bölgesidir. Bu bölgede iletişim dili olarak kullanılan Türkçe, 1944 yılına kadar ortak dil olma gücünü korumaktaydı. Bu dil, Ahıska Türkleri bu bölgeden sürüldükten sonra da, onlarla bir arada yaşayan ve bu dili onlardan öğrenen Gürcülerin hafızalarında hala orijinal haliyle hatırlanmakta ve konuşulmaktadır. Bu kitap işte o dilden derleme ve ağız özelliklerini inceleme sonucunda ortaya çıkmıştır.
Eserdeki metinler, Ahıska’da kalan Türkçe ve Türk kültürünün izlerini yansıtmaktadır. Gürcülerin hafızalarında kalan türküler, mâniler, ninniler, atasözleri vb. bu izlerin birer örneğidir. Ayrıca metinlerde 1944 sürgünü öncesinde Türkler ve Gürcüler arasındaki dostluk ve komşuluk ilişkilerinin yer aldığı gibi "kara gün” hatıraları da yer almaktadır.
Bu eser, Anadolu’nun güzelliklerini yansıtan, kadim Türklüğün söz varlığını içeren, günümüzde Dede Korkut’un dilini temsil eden Ahıska Türk ağzı üzerine hazırlanmış bir alan çalışmasıdır.