1980 sonrası Türk edebiyatında meydana gelen gelişmeler sonucu yaşanan kırılmayı 1990 sonrasındaki ikinci bir kırılma dalgası seyreder. Doksan sonrasından günümüze dek süren yeni dalganın itici gücü dijital teknolojilerin toplumsal yaşamın her yerine sızmasıyla oluşmuştur. Özellikle yeni medya araçları, sosyal medya araçları ve bu araçlar üzerinden yazılan edebi ürünlerin analizleri adına 1990 sonrası zamansal döneme farklı bir gözlükle bakılmalıdır. Nitekim dijital teknolojiler ve yeni medya; Türk edebiyatındaki edebi türlerden yazarın yaklaşımına, okur kitlesinden iletilen kanala dek her şeyi çok farklı şekillerde değiştirip dönüştürdüğünden doksan sonrası Türk edebiyatını başlı başına sorguya açmak gerekir. Bunun için de medya araçlarını merkeze alan çalışmalar çoğaltılmalı; edebiyatın farklı medyalarla olan etkileşimi üzerine çalışmalar arttırılmalı; yazar okur ve edebi ürün dışında bir de tüm bunları inceleyebilecek yeni edebi araç ve kuramlara dair yeni perspektifler geliştirilmelidir. Medyalararasılık bu tür çalışmaların yürütülmesi bağlamında örnek gösterilebilecek bir yöntemdir.