Duygusal ve zihinsel bozukluğa ilişkin mantıklı bir anlayış, insanlık tarihinde göreceli olarak yeni bir görüngüdür. Duygusal olarak acı çekenlerin cin çarpmış, lanete uğramış, geçmiş yaşamlarının günahını ödeyen, tanrının gazabına uğramış kişiler olarak kabul edildiği çağlardan geçtik. Sonunda, Yunanlıların uyguladığı hidroterapi ve müzikle sağaltım gibi birkaç istisna dışında, zihinsel hastalığı olanların tedavisi esas olarak insanlıkdışı yöntemlere ve yalnızlaştırmaya dayalıydı. Bilimsel düşüncenin yükselmesi ve toplumsal boş inançların azalmasıyla birlikte 19. yüzyılda akıl hastalarının acısını hafifletmeye yönelik girişimler başladı. Mesmer bir sağaltım yöntemi olarak hipnozu tanıttı. Olanağı olanlar için hoş ortamlarda eğlenceye dayalı sağaltımlar önerildi. Zihinsel hastalıkların tıbbın etki alanına girdiği, cin çarpması değil sağaltılması gereken bir hastalık olduğu kabul görmeye başladı. Hekimler hastalarını dinledikçe konuşma terapilerinden söz etmeye başladı. Freud'un ruhçözümleme yöntemi sayesinde bilinçdışını keşfetmesi duygusal ve zihinsel özümüze ilişkin farkındalığımızda belirgin bir görüngüsel ilerlemeyi işaret ediyordu. Ama anlamlı sağaltımsal başarıların elde edilmesi ancak Wilhelm Reich'ın kişilik çözümlemesi kavramını ruhçözümlemesine sokmasıyla başladı. Kişilik çözümlemesi, Reich'ın ruhhekimliği alanındaki başarısının zirvesine işaret eder. Morton Herskowitz