Zaman, yasamda en belirgin kavram, benim şiirimde de olduğu gibi.
Bize ait olmadığımız bir yerde bir eğretilikle durduğumuzu,
kaybolduğumuzu, ait olduğumuzu düşündüğümüzde bile yasamın
ortasında kalakaldığımızı ama hep bir boşluk olgusuyla doldurmaya
çalıştığımız zamanın ortasında tamamlanmamışlıkla başbaşa
olduğumuzu düşündürüyor.
“Utançlarımız acımasızlaştırıyor
diktiğimiz ağaçlar şehirlere sığmıyor,
görkemini yitirmiş bahçeler gibi
ışıklarını söndürüyorsun baharın
ait olmadığın bir ormanda
kayboluyorsun
yasamın kursun delikleriyle dolu
her tarafını sızlatıyor
zamanını tüketmiş kurtlar”