Öyle kadınlar var ki! Sever sevilmez; ömrünü verir, saçını süpürge eder, karşılığında hakaret görür, dayak yer. Toplum baskısı aile baskısı devam ettirir tüm ilişkilerini. Evliyse evliliğini, sevgiliyse sevgililiğini. Aslında bu kadınlar o adamı sevmez; çocuğunu sever, sahte de olsa “El alem ne der!” diyenleri kandırmak için kurulmuş yuvayı sever; alışılmışlığı, monotonluğu sever; ailesinden gördüğü gibi yaşamayı sever; açıkçası kendini kandırmayı sever; çünkü yeni bir hayata adım atmak cesaret ister, destek ister, çalışmak ister yani çaba ve emek ister. Bunları göze alamayan ömür boyu itilip kakılmaya mahkûmdur, açık ve net. Burada kişisel gelişim yapmıyorum, sosyoloji de okumadım; sadece tecrübelerime dayanarak 1001 çeşit kadının huy, karakter ve davranış biçimlerini anlatacağım. Yorumlarınızı duyar gibiyim: “Bu da kim bize hayat dersi veriyor?” Asla! kimsenin kimseye hayat dersi vermeye hakkı yok, haddimi de aşmam; çünkü ben hayattan iyi ders aldım. Analizlerimi paylaşmak için buradayım. Saygılarımı sunarım.