Kitap, kadına dair meseleleri ayet-i kerimelere ve hadis-i şeriflere dayanan sahih bir bilgi zemininde konuşmayı teklif etmektedir. Söz konusu zemin ise kadını “insan” yani “yeryüzünün şerefli halifesi” olarak tanımlamak üzerine şekillenir. İslam’ın kadın algısını konuşurken, bunu insan algısından ayrı düşünmenin sonucunda ortaya çıkan ciddi yanılgıları hepimiz bilmekteyiz. Oysa kadın ve erkek, yaratılıştan getirdikleri farklılıklar sayesinde birbirlerini tamamlayarak yeni iyilikler üretebilen bir potansiyele ve eşdeğere sahiptir. Dolayısıyla yaşanabilir bir dünya ve kurtuluş umudu taşıyan bir ahiret için kadına yönelik her türlü fikir ve eylemin -tam da insanın hak ettiği biçimde- adalet, merhamet, hürmet ve muhabbet üzerine şekillenmesi şarttır.