İnsanlık tarihine paralel bir şekilde ilerleyen uluslararası göç olgusu, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de etkilemiştir. Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren Avrupa ülkelerine başlayan işçi göçleri ve devamında gerçekleşen aile birleştirmeleriyle binlerce Türk vatandaşı Avrupa ülkelerine göç etmiş ve göçmen olmuşlardır. Geldiğimiz zaman dilimi itibariyle jenerasyonlar boyunca göç olgusu devam etmiş ve Avrupalı Türkler kavramı ortaya çıkmıştır.
Bu çalışmada öncelikle göç olgusuna yönelik tanımlamalar, teoriler ve göçün tarihi kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. 1960’lı yıllardan itibaren ortaya çıkan uluslararası Türk göçü bütün yönleriyle irdelenmiş, özellikle Avrupa ülkelerine gerçekleşen göçün sosyolojik, psikolojik ve politik sonuçları farklı perspektiflerde incelenmiştir.
Ardından ise küreselleşme çağında Avrupalı Türklerin yeri, sosyal entegrasyon ve kültürleşme biçimleri içerisindeki rolleri, üçüncü ve dördüncü kuşağın kimlik algılamaları gibi birçok farklı konu detaylıca incelenmiş, yeni nesillere yönelik analizler çıkarılmış ve Avrupalı Türklerin sosyo-kültürel geleceğine ışık tutulmaya çalışılmıştır. Sevdaya dönüşecektir.