Homeros’un destanlarında anlatılan dünya hayalgücünden mi ibaretti? Yoksa bu destanlar Miken dünyasını veya Karanlık Çağı mı anlatıyordu bizlere? Homeros kendi yaşadığı dönemi mi aktarıyordu ilmek ilmek örülen eserlerde? Schliemann ve ardıllarının Troia’da yaptıkları kazılar Troia Savaşı’yla ilgili hangi gerçekleri ortaya çıkardı? Bu sorular yüzyılı aşkın bir süredir bilimadamlarının kafasını kurcalamaktadır.
Tüm bu sorulara cevaplar arayan Finley 1954 yılında kitabını ilk yayımladığında tarihçi, arkeolog ve klasik filologların dünyasında yer yerinden oynamıştı. 1975 yılında ikinci baskısında son halini bulan bu eser ilk yayımlanmasının ardından 60 yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen halen başucu kitabı olarak kabul ediliyor ve Finley’nin bu kitapta tarihi, arkeolojik ve filolojik bulguları değerlendirerek öne sürdüğü tezler halen geçerliliğini koruyor. Sözlü şiir geleneği anlayışını tümüyle idrak etmiş ve erken Yunan dönemini özümsemiş bir otorite olarak Finley kitabında önyargıdan sıyrılmış derinlemesine analizleriyle tanrılar ve kahramanlar, Homeros toplumu ve ahlak anlayışı gibi meselelere bugün de ışık tutmaya devam ediyor.
Alanında bir klasik olan bu eser, konunun uzmanları için vazgeçilmez bir kaynak niteliğinde olmakla birlikte, aynı zamanda döneme ilgi duyan meraklılara da hitap eden sadeliğiyle dikkat çeken temel bir çalışmadır.
Bernard Knox