“Bu kitap devlet düşüncesini devralmadan ya da devlet düşüncesi tarafından ele geçirilmeden devleti değerlendirmeye çalışıyor. Bu yüzden burada belirttiğim ve kitabın en sonunda kısaca geri dönülen farklı bir politik tahayyüle dayanıyor. Bu politik tahayyül, içinde yaşadığımız “olağanüstü halin” istisna değil kural olduğunu bize öğreten ezilenlerin geleneğinden doğar. Walter Benjamin’in de kabul ettiği gibi olağanüstü hale karşı bu şekilde yazmak, devletin sonunu ve dolayısıyla faşizm olasılığının sonunu hayal eden gerçek bir olağanüstü hale yol açmayı hedeflemektir”
“sermaye birikiminin küresel yoğunlaşması devlet egemenliğinin yerini almaktan ziyade, egemenliğin bir uygulamasıdır”
“Marksistlerin uzun süredir öne sürdüğü gibi, kapitalist sistem, ciddi biçimde egemen sınıfın yürütme kurulu rolünü üstlenen devlet olmasaydı bir hafta bile sürmezdi.”
“Ortadan kaldırılan uzam, ulus-devletin mekânıdır”
Son cümlenin devamı; “ama kapitalist devletin değil” diye devam ediyor tahmin edildiği gibi; ve ulus-devletin söz konusu tasfiyesine devletçi bir politik tahayyülle karşı durmanın oldukça nitelikli bir eleştirisini yapıyor Neocleous. Sola da sirayet eden ulusalcılığın nasıl faşizme doğru evrilebildiğini gösterirken, liberalizmin devletle olan sahte düşmanlığını da devletçi politik tahayyül saptamasıyla ifşa ediyor. Ekonomik zeminin dolaysız bir yansıması biçimindeki devlet anlayışını mahkum ederken devletin [belirli düzeylerdeki] özerkliğini abartanlara da Marx’ın, her geçen gün daha da belirlenim kazanan çalışmalarını işaret ediyor.
“Devlet”in, onu en reddettiğimiz zamanlarda bile düşüncelerimize nasıl sızdığını tartıştığı Devleti Tahayyül Etmek kitabının yanı sıra, kısa süre önce Türkçeye çevrilen Sivil Toplumu Yönetmek: Devlet İktidarı Kuramına Doğru kitabıyla birlikte Neocleous sivil toplumun kendini inşasının devlet karşısında özerklik taşıyıp taşımadığını sorguluyor ve 20. yy’ın siyasal uzamının iki temel kavramı olan “devlet” ve “sivil toplum” ilişkisini tartışan bu çalışmalar poltikayla ilgilenen Türkiye’li okuru tehlikeli bir derinliğe çağrıyor. “Devlet” ve “Sivil Toplum” ilişkisinin 20. yy’daki en önemli tamamlayıcılarından olan “Güvenlik” kavramını irdelediği Critique of Security ise çok yakında yine Notabene yayınlarından çıkacak.
Mark Neocleous, yüzyılımızın siyaset kuramının vazgeçilmez isimlerinden biri....
Ersin Vedat Elgür