Mirsadü'l-İbad mine'l-Mebde'ile'l-Mead
Tarihî seyri içinde tasavvufun şekillenmesine katkıda bulunan, gerek tasavvuf sahasında yetiştirdiği büyük sûfîler, gerekse bu alanda kaleme alınan eserleriyle temâyüz eden tarîkatlerden birisi de hiç şüphesiz Kübrevîliktir. Şeyh Necmeddîn-i Dâye de işte bu büyük Kübrevî gelenek içinde yetişmiş önemli sûfilerden birisidir. O, Şeyh-i Ekber Muhyiddîn İbnül-Arabî, Mevlânâ Celâleddîn, Sadreddîn-i Konevî, Fahreddîn-i Irâkî ve Evhâdüddîn Kirmânî gibi Anadoluyu mayalayan büyük mutasavvıflardan birisi olmanın yanında, en önemli eseri sayılan Mirsâdül-İbâd minel-Mebde ilel-Meâdı da yine bu topraklarda, Sivasta tamamlamış, eserini dönemin Selçuklu sultanına takdim etmiştir. Yazıldığı ilk dönemlerden itibâren büyük bir teveccüh gören ve zamanla tasavvufun klasik eserlerinden birisi hâline gelen bu eser gerek nazarî gerekse amelî açıdan tasavvuf kültürünü anlamak adına oldukça önemli bir kaynaktır.