(...)Bir mesajın doğru ve iyi bir şekilde verilebilmesi, sonra bir jeneratör gibi siste-l min kendini yenilemesi, çoğaltması, şarj etmesi, tekrar kullanılır hale getirme-1 si gerektiğine inanırım.O yüzden konuşmamda sizlere sunacağım örneklerin temelinde şu düşünce yatıyor: Eski tıp kitaplarında "İncir yer, su içersen, miden bozulur" dedikten; sonra bazılarında da parantez içinde "Denenmiştir" yazar. Benim de size soyla yeceğim şeylerin hepsi denenmiştir.Çünkü Türk sanayiinin bir tür "kahraman" ve çok renkli olduğu dönemde 4j yıl kadar o sanayinin içindeydim. Sözü geçen şirketlerde ve onların dışınd" birçok kurumda yüzlerce ürün çizip, üstelik bu ürünlerin zaman içinde ölm diğıni görmek insanın üstünde müthiş bir etki yaratıyor. Bende de yarattı. zaman şunu öğrendim ki, ürün bizim bildiğimiz a, b, c'nin ötesinde, adeta Ç dildir. O dili iyi kullanabdiyorsanız ürünleriniz bir edebiyat eseri gibi, hatta zen daha da zengin bir mesaj gibi etkili olur. Aslında orta zekâlı bir insan ürüne baktığı zaman en fazla 4-5 saniye içinde o ürünün ne olduğunu anlara^ lıdır. Anlamıyorsa kataloga bakması gerekir. Kataloga bakıyorsa, siz başa" siniz demektir.(...)-Kitabın İçinden Sayfa 44-