Suyumuz bir araya akmadı İstanbulunan Bir kız bana, ben İstanbul’a küstüm Bir erguvan mevsiminde içindeki martılarıynan Senin için yüzme bile öğrenmişti bu bozkır adamı Mavilerin boğazına duran İstanbul Bu sefer İstanbul da ipe çekip assınlar beni Mor bir erguvana Nar ağacına Adalardan yarmı verdin bizlere Modaların senin olsun İstanbul Herbir yanın, Dört Leventi’ni kıyıların kenarın Ben eski bir şamanım Minarelerin, çanların senin İstanbul. Üsküdar vapurunda can simidini Yaralı martılara atın Adanalı o kıza da benden selam söyle İstanbul.