Michel Houellebecq’in otobiyografik öğeler taşıyan ve çıktığı gibi yoğun ilgiyle karşılanan, bazı sahneleri “pornografik” diye nitelenerek eleştirilen ikinci romanı Temel Parçacıklar 1998 Prix Novembre’ı kazanmış ancak bu kararı onaylamayan ödülün kurucusu istifa etmişti. Aynı ödül sonraki yıllarda Prix Décembre adıyla verilecekti. Yazarın annesi ise romanda anlatıldığı gibi bir ebeveyn olmadığını iddia edecek, oğlu içinse “Eğer adımı bir kere daha ağzına alırsa suratına bastonumu geçirir, dişlerini dökerim,” diyecekti.
Babaları ayrı kardeşler olan Bruno ile Michel’i, hippilerden etkilenen anneleri terk eder. Bruno yıllar içinde hayatının odağına seksi koyan bir hedoniste dönüşecek ama arzuları nadiren karşılık bulacaktır. Michel ise iç dünyası çöller kadar çorak bir moleküler biyolog olacak ve yaptığı keşifle insanlığın kaderini değiştirecektir.
Michel Houellebecq, Temel Parçacıklar’da politik doğruculuğu alaşağı edip modern toplumun dinle, cinsellikle, özgürlükle ve hayatın anlamıyla kavgasını anlatıyor.
“Başkaları tavşan kovalarken büyük avın peşine düşen bir roman.” –Julian Barnes
“Houellebecq maharetli bir yazardan çok daha fazlası: Edebiyat sahnesinde uzun zamandır görmediğimiz türden hakiki bir canavar.” –Le Monde