İşte böyle! Kazan Üniversitesi'nde okuyacağım, daha aşağısı kurtarmıyor.
Üniversite düşüncesini kafama sokan, bir kadınınki kadar yumuşak bakışlı, sevimli, bir o kadar da yakışıklı bir delikanlı olan lise öğrencisi N. Yevreinov'du.
Benimle aynı evde, tavan arasındaki odada kalıyordu. Sık sık beni elimde kitaplarla gördüğü için ilgisini çekmiştim. Bir süre sonra da tanıştık. Zamanla Yevreinov öğrenmek için olağanüstü bir yeteneğim olduğuna dair beni de inandırmayı başarmıştı.
Uzun saçlarının kâküllerini zarif bir biçimde sallayarak, "Siz bilime hizmet etmek için yaratılmışsınız!" derdi.
Ben o dönemde bir tavşan olarak da bilime hizmet edilebileceğini henüz bilmiyordum. Yevreinov ise üniversitelerin özellikle benim gibi gençlere ihtiyaçları olduğu konusunda beni öyle ikna ederdi ki!.. Tabii bu arada Mihayil Lomonosov'un* anısını da parlak bir örnek olarak öne sürerdi.