Tek başıma gözlerden uzak, bir deniz kıyısına gidip kendimi dinleyesim var. Sadece dalga ve kuş sesleri, temiz bir orman havası, güzel bir kitap, yazmak için bolca zaman ve kâğıt, kalem. Kendisiyle baş başa kalmaya ihtiyaç duyar ya bazen insan. Hislerini, beynini, yaşamını özgür kılacak ufak bir zaman dilimi ister kendi için sadece.
İşte tam da zaman, o zaman…
İçimdeki çocuğun hayalleri, sevinçleri, coşkusu, sevgisi, saflığı ve sıra dışılığı, dışımdaki yetişkin Ben’in içine sığmıyor. Keşke mümkün olsaydı da hep çocuk kalsaydım. Acıyan yüreğim değil de, düştüğümde kanayan dizlerim, acıkan da ruhum değil, sadece karnım olsaydı…