Dünyanın hemen her devrinde zordu kadın olmak. Kral kızı ya da padişah kızı sultan olmak… Bey kızı olmak ya da hür bir asilzade olmak… Ya da bir köle olmak… Padişah annesi, Osmanlı İmparatorluğunda sarayın en az padişah kadar söz sahibi olan hanedan üyesidir. Padişah eşleri, oğulları tahta geçtiğinde güçlerinin zirvesine ulaşmışlar, oğulları cihanı idare ederken Valide Sultanlar da cihan imparatorunun haremini idare edip sarayda dirlik ve düzenini sağlamışlardır. Diğer taraftan “Valide Sultan”, hanedan üyelerinin vakıf defterlerini, saray cariyelerinin hayır hasenat işlerini tanzim etmişler, vakıf gelirlerini inşa ettirdikleri eser ve külliyelere harcamışlardır. Son dönemlerde tarihe olan ilgi ve bu alandaki çalışmaların yoğunlaşmasıyla özellikle padişah eşleri ve valide sultanlar ile alakalı yayınlar çoğalmış, bu alanda yapılan çalışmalar artmıştır. Çoğu zaman bu çalışmalarda dünyaya hükmeden bir imparatorluğun şanlı padişahlarını yetiştiren annelerin nasıl birer münevver Müslüman oldukları, ana dillerini unutacak kadar kendilerini nasıl bu milletten saydıkları, saray hayatı içerisindeki yaşantıları, hayır hasenatta nasıl birbirleriyle yarıştıkları, inşa ettirmiş oldukları külliyeleri nasıl yüzyıllarca ayakta tutulabilecek dehaya sahip oldukları daima göz ardı edilmiştir. Osmanlı arşivlerinde yer alan ve eserde sizlere sunacağımız belgelerden de anlaşılacağı üzere vakfiyeler, fıtra defterleri, nameler, emirler bizlere valide sultanların kişilikleri ve yaptıkları hakkında pek çok ipucu vermekte, gerçeğin peşinde koşanlar için büyük kaynak oluşturmaktadır. Uzun araştırmalar neticesinde ortaya çıkan bu çalışma, 6 asır hüküm süren Osmanlı İmparatorluğunun padişahlarının “Valide Sultan”larına dair bilinmeyenleri ortaya koyan, yanlış bilgileri düzelten bir çalışmadır.