Ahilleus Troya savaşlarının daha başında savaş denen yıkımın, iğrenç bir yağma kavgası olduğunu anlayınca, savaşlara veda deyip çadırına çekilmişti... Ne var ki can dostu Patroklos’un Troyalı komutan Hektor’un kılıcıyla can verdiğini duyunca çılgına döndü ve anası tanrıça Tetis’i yardıma çağırdı hemen; “Bana güçlü silahlar bul anacığım, silahlar!” diye ağladı sızladı… Ahilleus’u dizginlemenin olanaksızlığını bilen Tanrıça Tetis onun topuğundan vurulup öleceğini anladı, iliklerine dek ürperdi. Hiç değilse onun ölümünü biraz ötelemek için emekçilerin tanrısı Demirci Topal Hefaystos’a kılıç-kalkan gibi silahlar dövdürmek geldi aklına… Hefaystos biliyordu ki bütün dünya emekçileri el ele verip, inanılmaz yetenek ve yürekleriyle dünyayı dönüştürecekler, savaşları, insanın insana köleliğini yok edeceklerdi. Emekçilerin tanrısı Hefaystos, örs üstünde çekiciyle döveceği silahların üstüne, savaş konusundaki o buram buram barış kokan düşüncelerini gelecek kuşaklara ulaştıracak resimler de nakışlayacaktı; sırf gelecek kuşakların bu acılı dünyayı, savaşsız, sömürüsüz, mutlu bir dünyaya dönüştürmeleri için... Mitoloji alanındaki çeviri ve incelemeleriyle tanınan Yaşar Atan, Anadolu kökenli eski yunan mitolojisini toplumcu bir bakış açısıyla yorumlayarak okura destan tadında bir mitoloji tarihçesi sunuyor.