Bilindiği gibi İslâm, tevhid inancı ile birlikte insanlar arasında barış, sevgi ve adaleti yerleştirmek üzere gönderilen bir dindir. İnsanlık âleminin bütün fertlerine hitab etmeyi hedef olarak seçen İslâm, ırk, asalet ve cinsiyete bağlı bir üstünlük ve ayrıcalığa yer vermez. Bu dinde üstünlük, takva ve vazifeleri gerektiği şekilde yerine getirme prensibine bağlanmıştır. Irk, asalet ve cinsiyet gibi faktörler, daha önceki bazı din ve sistemlerde üstün ve şerefli sayılma vasıtaları idi. Bu bakımdan, belli bazı ailelere bağlı olmamak, istenilen bir ırktan gelmemek veya kadın olarak yaratılmak ise adalet ve eşitlikten nasibini almamak demekti. Bu sebeple adalet ve eşitliğin uygulanması veya terk edilmesi bu faktörlere göre değişiyordu. Bunun için, İslâm dan önceki tarih asırlarında kadın, haklarının birçoğundan mahrum bırakılmıştı. Cennet i, kadınların ayağının altına seren, yüce bir ahlâk, edeb ve zarafet örneği olan Hz. Peygamber, her konuda olduğu gibi kadınlık dünyası ve kadın haklarının korunması bakımından da insanlığa rehberlik edecek şekilde gönderilmişti. Yaş, huy, karakter, anlayış kabiliyeti ve kültür bakımından birbirlerinden farklı kadınların, Resûl-i Ekrem in temel direğini teşkil ettiği aile çatısı altında bir araya gelmesi, farklı ailevî problemlerin doğmasına sebep olmuştu. Bu problemlere bizzat Resûlullah tarafından getirilen çözümler sayesinde, gerek kadın, gerek İslâm aile hukuku ve gerekse ibadet anlayışı bakımından zengin bir "Sünnet" hazinesine sahip olmuş bulunuyoruz. Temel İslâmî kaynaklara dayanılarak ortaya konan bu çalışmamız, hemen hemen her kesimden insanın anlayıp istifade edebileceği bir şekilde hazırlanmıştır. İki bölümden meydana gelen bu araştırmanın ilk bölümünde, İslâm ile diğer din ve sistemlere göre kadın, kadın hakları ve Hz. Peygamberin çok evlilik sebepleri gibi konulara yer verilmiştir. İkinci bölümde ise bilhassa İslâm aile hukukuna ışık tutacak olan Hz. Peygamberin hanımlarının biyografileri verilmiştir. Bu bölümde tarihî seyri içinde hayat hikâyelerinden bahsedilen "Ümmehâtu l-mü minin" (Mü minlerin anneleri) denilen hanımlardır. Başka bir ifade ile Hz. Peygamberin kendileri ile evlendiği eşleridir.
