"Gökyüzünde, yıldızlar arasında parlak ay nasıl görünürse âşık da yüzlerce kişi arasında öyle görünür, o göründü mü herkesin parlaklığı söner."
-Mevlana-
O gece yıldızlar kendi tanıklıklarıyla başlayan ve büyüyen bu aşka göz kırpmaya devam ediyordu. Gökyüzü gece karanlığında kadife bir örtüye dönüşmüştü. Yıldızlar bir yanıp bir sönerken, evrenin var oluşundan beri yaşanan sayısız aşka dair hikâyeler anlatıyor gibiydi… Gökyüzünden akan bir yıldız gibi yeryüzüne bir AŞK daha düşmüştü. AŞK, koşullar ne olursa olsun her yerde var olup devam edebilirdi. Nice savaşlar, nice kavgalar aşkı dünya üzerinden yok etmeyi başaramamıştı… Belki de AŞK zorlukları yenmek için bazen tek çıkış yoluydu.
Peki, AŞK dediğin neydi?
Acı mı mutluluk mu?
"Aşkın kaybedeni olmaz. Önemli olan aşkı yaşamaya layık olmak ve hakkını vermektir" dedi.