Fikret Başkaya ile Sohbetler
“Etik, bir insanın potansiyel olarak yapabileceği şeyden sakınmasıdır, insan ilişkilerinin zenginleşmesidir. Gerçekten sosyalist bir toplumun insanı dur durak bilmeden daha fazla mala mülke sahip olmak için didinip durmaz. Zaten o yol da kapanmış olmalıdır. Zira daha çok malın daha çok insanlık, daha çok mutluluk olmadığını bilir.”
Entelektüel ve muhalif olmak… Bu ayrım genellikle doğal bir biçimde kabul görür. Ancak ayrım ortadan kaldırıldığında, yani bir entelektüel muhalif Fikret Başkaya’dan söz ettiğimizde, onu nasıl tanımlamak gerekir? “Türkiye’nin Lanetlisi”…
Türkiye’nin Lanetlisi: Bir Muhalif, Mete Kaan Kaynar’ın resmî ideolojiyle didişen, Kemalizmle hesaplaşan, Kürt meselesine devlet gibi değil, eleştirel-tarihsel bir perspektiften bakan, kalkınmayı ve devrim sorununu etik bir dönüşümle ve ekolojik bir duyarlılıkla ele alan Fikret Başkaya’yla nehir söyleşisinden oluşuyor.
“Entelektüel muhalif yaşamın” bir portresini, Türkiye tarihinde iz bırakan olaylarla birlikte sunarken ve yeni bir paradigmanın imkânlarını düşündürürken entelektüelin tarihe ve topluma karşı sorumluluğunu hatırlatıyor, düşünme ve bilmeye cesarete çağırıyor. Stratejik uzmanlığa değil, düşünme sevgisine hürmet ederek…