Sarı’yı okumak, bize serin bir Çukurova akşamını anımsatıyor. Kentin en güzel zamanlarını. İstasyondan, Büyük Saat'e çıkan uzun ve güzel bir yol oluyor onu okumak. Tanıdık geliyor, bizden geliyor hatta biz gibi geliyor,bu kentin yaşadıklarını, insanlarını, ağaçlarını, hayvanlarını, sıcağını, bereketini anlatıyor. Çukurova'nın notunu tutuyor. Onun yazdıklarını okuyunca sıradan gibi görünen insanların büyük yaşamlarına dahil oluyoruz. Daha merakla bakıyoruz her şeye. Daha bir iştahla. Bize bu iştahı veriyor Talat Özyürek. Talat Özyürek, bizi izleyen, geçtiğimiz yollardan bizle yürüyen, yaşadıklarımızı not düşen bir yazar. Çukurova'nın her şeyini biliyor. Bize de onun okuru olmanın keyfi kalıyor.