XIX. yüzyıl New York'unda, Wall Street'teki hukuk bürosunda çalışan tuhaf kâtip Bartleby'nin yaşamöyküsüdür bu. Huysuz kâtibin hayatını sekteye uğratan "özelliği", "yapmamayı tercih etmesi"dir. Bartleby'nin kayıtsızlığı gün geçtikçe artarken patronunu da içinden çıkılmaz dertlere sürükler. Absürdizmin ve modernizmin başyapıtlarından Kâtip Bartleby, Amerikan edebiyatının da kült metinlerinden biridir. Herman Melville, bu eserinde özgür iradenin sınırlarını çizer.
İyiyle kötünün, medeniyetle cehaletin, toplumla bireyin karşıtlıkları üzerine kurulu Billy Budd ise güçlü, yakışıklı, saf, temiz yürekli, genç bir gemicinin öyküsüdür. Güzelliğin ve masumiyetin sembolü Billy Budd'ın trajik hikâyesi, Herman Melville'in kaleme aldığı son eseridir.
"Gökkuşağında morun bitip turuncunun başladığı yere kim keskin bir çizgi çizebilir? Renklerin birbirinden farklı olduğunu apaçık görürüz, fakat tam olarak nerede biri diğerine karışır? İşte akıllılık ile delilik de böyledir. Bazı bariz vakalarda şüphe söz konusu değildir. Fakat öne sürülen bazı durumlarda, farkın nispeten daha belirsiz olduğu bazı durumlarda çok az insan sınır çizgisini çizmeye kalkışır. Ancak işin uzmanları bunu ücret karşılığında yapabilir. Çünkü bazı insanların para karşılığında yapmayacakları iş yoktur."