“Adım Raphael Ignatius Phoenix. Yüz yaşındayım.
Daha doğrusu yüzüncü yaşımı on gün sonra, yeni yılın ilk saatlerinde hayatıma son vererek kutlayacağım.”
Raphael Ignatius Phoenix yeterince yaşamıştı. 20. yüzyılın başında doğmuştu ve yüz yaşına gireceği gece intihar etmeye kararlıydı. Ancak bunu yapmadan önce bütün ilişkilerini gözden geçirip asırlık tarihçesini kayda geçirmek istiyordu. Kâğıt kalemin aşina yöntemi yerine, hayatını son ikametgâhı olan terk edilmiş kalenin duvarlarına yazacaktı. Hayat arkadaşı da olacak çocukluk arkadaşı Emily’yle kaderini belirleyecek ilk tanışmalarından başlayarak Raphael başından geçen sayısız olayı, hayatına giren insanları ve tabii ki işlediği on cinayeti kalenin duvarlarına itiraf etmeye koyuldu.
İntihar edeceği gün gelip çattığında ise…
Bu kitapta, 20. yüzyılın şartlarında son derece isyankâr, genellikle öfkeli ve dengesiz sayılabilecek ama zamanının ötesinde yaşayan yüz yaşında bir adamın tuhaflıklarla dolu hayat hikâyesini kendi yorumuyla okuyacaksınız.
“Paul Sussman bu kez tarzının oldukça dışında fakat yine mükemmel kurgulanmış, ilginç ve sıra dışı bir hikâyeye imza atmış.”
-New York Times
“Kelimelerden bir anıt inşa etmeyi ve intihar etmeden önce itiraflarını kale duvarlarına yazmayı kafa koymuş bir seri katil düşünün. İlgi çekici bir hikâye değil de nedir?”
-The Northern Echo
“Dramatik ve bir o kadar eğlenceli. Bu roman adeta bir gerçeküstü kara mizah örneği.”
-Goodreads