Vesta-Linnéa dışarı çıkmak istiyor. Hem istiyor hem istemiyor. Yorganı başının üzerine çekip kalp atışlarını dinliyor. Ama küçük kardeşi Wendla, Vesta’nın yorganının ucunu kaldırıp içeri Paskalya’dan beri sakladığı prenses yumurtasını itince yataktan kalkmak eskisi kadar zor gelmiyor.
Kulübede oynarlarken Wendla, “Bazen niçin bu kadar üzgün oluyorsun anlamıyorum? Ben her zaman kalkıp oynamak isterim,” diyor. Vesta-Linnéa nedenini bilmiyor. O karanlık, tatsız tuzsuz sabahlarda kendini nasıl hissettiğini bir türlü anlatamıyor.
Tove Appelgren’in yazdığı, Salla Savolainen’in resimlediği serinin beşinci kitabında Vesta-Linnéa bir insanın ne kadar üzgün olabileceğini düşünüyor ve üzüntü denilen şeyle nasıl başa çıkılacağını keşfediyor.
Tove Appelgren, Vesta-Linnéa serisiyle duyguları ve kendini tanıyıp kabul etmek üzerine sımsıcak öyküler anlatıyor.