20. yüzyılın bilimsel bilgiyi sorgulayan düşünsel yapısı gerçekte, 18. ve 19. yüzyılda yaygın olan ve nesnel doğruların keşfedildiğine inanan katı, teslimiyetçi, bilimsel bakış açısını devralmıştır. Bununla birlikte 20. yüzyıl toplum düşüncesinde modernizm ile paralel olarak gelişmiş olan bütüncül yaklaşımlar, toplumbilimciler tarafından sert eleştirilere muhatap olmuştur. Çağımızda birçok toplumbilim düşünürü, modern toplum çözümlemesinde mevcut yapının yol açtığı bunalımları ortaya koymakta ve bu bunalımların çoğulcu ilişkilerin temele alınmasıyla aşılacağını öne sürmektedir. Modern toplum yapısına getirilen eleştirilere ve çözüm önerilerine odaklanan göreli yaklaşım, bu toplumsal ilişkiler analizinin düşünsel ve bilimsel temellerini oluşturmaktadır.