Yirminci yüzyılın başlarında, Amerika'nın orta boy kentlerinden birinin "cemiyet hayatı" içinde yaşayan genç bir kadın, çok sevdiği iki insanın isteğiyle John Grier Yetimler Yurdu'nun yöneticiliğini üstlenir. O andan başlayarak gözü hayatın gerçekliğine açılır, ayakları suya erer. Sallie öz benliğinin, içindeki gizilgücün ayırdına varır. İç çelişkileri, tutarsızlıkları, duygusal gelgitlerinin ardından bağımsız bir birey olmayı, kendi iç sesine kulak vermeyi seçer.
Artık eski Sallie McBride'ın yerinde, küçük dönüşümleri, iyileştirmeleri kendine dert edinen, mutluluğun yalnızca iki kişilik bir dünyada bulunamayacağını anlayan, güçlükler karşısında dirençli, adanmış bir kadın vardır... Kızıl saçlı, cesametli, elinizi uzatıp dokunabileceğiniz, gerçek, kanlı canlı, büyüleyici bir kadın...
Büyük Amerikan yazarı Mark Twain'in ikinci kuşaktan yeğeni olan, en olgun çağında hayata gözlerini yuman Jean Webster'ın son başyapıtı olan Sevgili Düşmanım, insana iyimserlik aşılayan, sürükleyici bir roman olmanın yanı sıra, çığır açmış öncü düşüncelerin izdüşümlerini içeren bir roman.