Tüy gibi, varlığıyla yokluğu belli olmayan bir tanesi iniyordu önce, sonra binlercesi bir araya gelip kenetleniyordu, bazen kaskatı kesilip buz oluyordu, bazen de çığ olup akıyorlardı. Er ya da geç eriyip gidiyorlardı, illaki iz bırakarak, toprakta. Kariyer, çocuk, ev arasında sıkışıp kalan kadınların evlilik hayatı hiç bu denli irdelenmemiş, yasak aşk hiç böylesine masum yaşanmamıştır. Yaşantımızda bakmak ve görmek istemediğimiz kör noktalarımızla bizi yüzleşmeye iten eser, üstümüzde ağırlığın aksine rahatlama etkisi yapacak.