Bütün ebeveynler (başta anne babalar ve çocuğun yetişmesine katkıda bulunan birinci derecedeki tüm akrabalar) konu çocuk olunca tartışılamaz, kuşku götürmez ve koşulsuz biçimde iyi niyetlidirler. Çocukları bazen sitem ettiğinde hatta kendileri de hatalı olduklarını fark ettiklerinde “senin iyiliğini düşündüğüm için öyle davrandım” sözünü sık sık kullanırlar ki gerçekten de öyledir. Hatalı davranışlarının nedeni aslında çocuk yetiştirme ve tutumlar konusunda bilimsel bilgiden çok magazinsel ya da geleneksel bilgiye sahip olmalarıdır. Yani bilinçli ebeveynlik konusundaki yetersizlikleridir. Ne var ki bu durum kesinlikle ebeveynlerin suçu değildir, belki en fazla hatalarıdır. Çünkü başta iyi niyetleri nedeniyle suçlu olamazlar, yanı sıra devletin eğitim politikalarının etkin olamaması nedeniyle de suçlu sayılamazlar. Ancak ve ancak var olan bilimsel bilgilere erişmek için yeterince çaba göstermedikleri için hatalı sayılabilirler.
Bu kitap ebeveynlerin “hata”larını azaltmayı hedefleyen bir çalışmanın ürünüdür. Çünkü 1972 yılından itibaren çocuk ve ergen problemleriyle ilişkilendirilen hemen hemen bütün çalışmalarda anne baba tutumları ele alındığı ancak bu çalışmaların hiçbirinde anne babalık bilinç düzeyi ele alınmadığı görülmüştür. Bu çalışma ile sadece ülkemizde değil araştırıldığı kadarıyla dünyada da ilk olarak geliştirilen “Anne Babalık Bilinç Düzeyi Testi” sonuçlarına dayalı veriler ve anlamları yorumlanmaya çalışılmıştır.
Bir ebeveyn, bir eğitimci ve bir psikoterapist sorumluluğu ile tüm ebeveynlerin anne babalık bilinç düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunabilmek, alandaki önemli bir boşluğu doldurabilmek ve aynı zamanda eğitimle ilgili tüm kurum ve kuruluşlara sağlıklı bir toplum oluşturma konusunda sorumluluklarını hatırlatarak onlara küçük de olsa bir rehber sunabilmek amaçlanmıştır.