..."- Şu dünyada ne patavatsızlar ne gıcıklar ne ukalalar var, diyecekti ama Güler Bey'i üzmek istemedi kötü söz ederek. Ne de olsa bir beyefendinin papağanı. Ben, Güler Bey'in eşi değil, otuz yıllık ahbabıyım. Bay Suat bozulmuş. "Kadında da ne kulak varmış be!" diye içinden geçirmiş. Bugün yaşadıklarından, "mutsuz ve yalnız" saptamasının nedenine yanıt olabilecek ipuçlarını yakalamış, azıcık da olsa düşündüğünden. Bu da onu hem heyecanlandırmış hem de sevindirmiş, çünkü o bile biliyormuş ki sorun bilinirse, soruna çözüm de bulunabilir."
"Once upon a time, in a country where buttons were made of diamonds, lived a man named Ova. One day after wandering around town in his flamboyant Spanish made outfit he chanced upon a street."
"Efendim, niye mi gülüyorum?
Ya bir de bu zat,
Türkçeyi sevmeseydi
Halimiz nice olurdu, diyorum
Biz böyleyiz,
Ağlanacak halimize güleriz."
(Tanıtım Bülteninden)