Gençliğin kültürel aidiyet ve kimliği siyasi, ideolojik çatışmaların boğucu ortamında günbegün daha fazla aşınmaktadır. Bunun neticesinde gençlerin güven duygusu zayıflamakta, mahremiyet bilinci yok olmakta, ahlaki manevi ve milli bağları gevşemekte, helal-haram hassasiyeti örselenmekte, tüketim ve marka bağımlılığı artmakta, okuma alışkanlığı zayıflamaktadır. Tüm bunların kıskacında kıvranan bir gençlikten kendi kültür ve medeniyetinin gelecek tasavvurunu kurgulaması ve onu sahiplenmesi tabii olarak beklenememektedir.