Mazmun, klâsik Türk şiiri ile yolu kesişen herkesin aşina olduğu bir kavramdır. Bununla birlikte, onun tam olarak neyi kastettiğine dair tartışmalar devam etmektedir. Bazı araştırmacılar onu, klâsik şiirin kalıplaşmış benzetme dünyasını kastetmek için kullanırken bazıları ise zaten bir adı bulunan çeşitli edebî sanatları mazmun olarak nitelemiştir. Sözcüğün herhangi bir sınır çizilmeksizin gelişigüzel kullanımı, klâsik şiire ait herhangi bir hususu ifade etmek için mazmun teriminin tercih edilmesi sonucunu doğurmuştur. Elinizdeki kitap, beyitlerin arka plânına kusursuzca yerleştirilmiş mazmunları mercek altına almaktadır. Bu anlamda eser, daha önce mazmun örneği olarak aktarılan beyitleri sorgulamakta, literatüre yeni numuneler eklemektedir. Böylece, klâsik Türk şiirinin gizemli hüner gösterilerini deşifre ederek eski edebiyatseverlere bu geleneğin farklı bir yönünü tanıtmaktadır. Çalışmanın, beyitlerde gizlenen kavramları ifade eden “mazmun” terimini kitap hacminde işleyen ilk kaynak olduğunu belirtmekte fayda vardır.