Hepsi buydu, basit bir soru; yıllar geçtikçe insana giderek daha da yaklaşabilen bir soru.
Virginia Woolf’tan ölümün, uzun süren bir yasın ve boşluğun sözcüklerle inşası…
Woolf’un bilinç akışı tekniğini ustalıkla kullandığı başyapıtlarından biri olan Deniz Feneri’nde onun kendi hayatına da ışık tutan fenerle birlikte okuyucu da derin dehlizlere dalıyor. Ramsay ailesinin yazlıklarında on yıl aralıklarla geçirdikleri iki günün anlatıldığı bu eserde Woolf, incelikle işlediği her karakterin geçmişi ve geleceği arasında muazzam bağlar kurarak okura ilerlemesi için tüneller açıyor.
Çağının ötesinde bir yazar olan Woolf hâlâ bizlerle konuşuyor ve fenerinin ışığı aydınlatmaya devam ediyor.
Deniz Feneri’ni, çevirmeni Cahit Kaya’nın kapsamlı önsözüyle sunuyoruz.