Alma Gezegeni’nden bir mesaj var: Dünya üzerinde yaşayan her şey yedi gün sonra yok edilecek! Çünkü Alma’nın yeni bir yaşam alanına ihtiyacı var ve dünyalılar bu yaşama işini pek de iyi beceremiyor gibi.
Pakistanlı Müslüman bir ailenin çocuğu Adeem, şizofreni hastası olan annesine hayatı boyunca annelik yapmak zorunda kalmış olan Cate ve gitgide nefret ettiği babasına dönüşen Jesse…
Üç farklı hayat... Üç farklı mekân… Uzaylılardan gelen mesajla dünyaları yerle yeksan olan hayatının henüz başındaki bu üç genç, umutlarını, hedeflerini, endişelerini, geleceklerini, beklentilerini, pişmanlıklarını, sevgilerini, özetle ellerinde ne varsa her şeylerini bu yedi güne sığdırıyor.
Farah Naz Rishi, Umarım Mesajımı Alırsın’da azınlıkta kalan kimliklerin yaşamına eğiliyor. Bir yandan sonsuzmuş gibi yaşadığımız hayatımızda ertelediğimiz şeyleri hatırlatırken, bir yandan da bizi hoyratça kullandığımız dünyanın gerçekleriyle yüzleştiriyor.
“Dünyanın sonu hiç bu kadar büyüleyici olmamıştı. Farah Naz Rishi’nin insan olmayı gerçekliğin tüm tonlarında gösteren çarpıcı ilk kitabından gözlerimi alamadım.”
—ADAM SILVERA, New York Times çoksatan kitabı Ve Sonunda İkisi de Ölür’ün yazarı